18 Mart 2010 Perşembe

Doyduğum Yer

Farkında olmadan ekmek kavgası  uğruna, parayı nerde kazanıyorsak kendimizi orada buluyoruz. 
Yıllarca köyden kentten Türk vatandaşlarımız Almanya'da işçi olarak çalıştı. Çocuklarından, karılarından kocalarından ayrı... Türkiye'de hiç yapmadığı, hiç yapamayacağı işleri işçi olarak gittikleri ,geldiklerindeki havaları sanki Almanya'da çok rahat para kazanıyor gibiydi. Hele bazı tipler elinde bir el radyosu başında fotörü, anlatılmaz komik olurlardı. O havası kişin çok zengin olduğunu gösterirdi. Aileler de dejenere oldu aile fertlerinden yeni nesil çocuklarda...
Şimdi Almanya'yı tamamen kuşatmış dutumdayız. Almanlar Türkleri hiç istemezler. Çünki Türkler kültürlerini bozmadılar. Bozmadıkları gibi, kültürlerini Almanya'ya taşıdılar. Türklere ait gıda ve giyim üzerine iş yerleri Türklerin Almanya'ya iyice yerleştiklerinin göstergesi. Almanya artık Türkleri çalışmak için ülkesine kabul etmiyor. Son zamanlarda Özbek, Türkmen, Kırgız, Moldovyalı, Ermeni, Azeri,  Bulgaristanlı ve Gürcülerin durumu da Türklerin Almanya yıllarından pek farkl değil. Hatta Türklerin en büyük avantajı, çalışma izinlerinin olmasıydı. Bu zavallıların böyle bir şansı yok. Bir aylık vizeyle geliyorlar istedikleri kadar kaçak olarak kalıyorlar. Bazan polise yakalanıyorlar hemen deport oluyorlar, bazanda şanslı olup polise rüşvet verip kurtarıyorlar işin açığı. Deport olmak çok da önemli değil bir de bakmışsınız nüfus bilgilerinde değişiklik yapıp tekrar Türkiye'ye geliyorlar. Yine para kazanmak için iş arayışları başlıyor. Tecrübeli olmaları bazan avantaj bazan dezavantaj oluyor. Kimi gelen arkadaşlarına para karşılığında memleletlilerine iş buluyorlar. Yani bu iş de bir sektör. Bu sektörü ancak hasta bakıcıya, yaşlı bakımında elemena, çocuk bakımı ve temizlik işlerinde yardımcıya ihtiyacı olanlar biliyor. Türkiye'nin açığı olan yardımcı elema itiyacını karşılayan bu insanların hakkı ödenecek gibi değil. Bu insanlar kaçak çalışırken çok büyük sıkıntılar çekiyorlar. Yabancı bir ülkeye giden bir turistin vizesi bittikten sonra o ülkede kalması hatta çalışması yasal değildir. Bizim ükemizde de bu böyledir. Yabancılar gelir ve vizeleri geçince yasal olmadan çalışırlar. Bu durumu Başbakanımıza varana kadar herkes bilir. Çünki milletvekili ve bakanların evinde de yabancı kadınlar çalışmaktadır. Bu durumu bildiğini kendisi şu sözleri ile ifade etti. Ermeni sorunu gündemdeyken, "Türkiye'de kaçak Ermeni işçilerin olduğunu ve sınır dışı edebileceğini sayısıyla belirtmişti." Madem biliniyorsa bu durum, buna bir çözüm bulunmalı." Ermenisi, hristiyanı, muslümanı, rumu ne farkeder. Yaşam kavgası içinde olan bu insanlar kendi işlerini kendileri bulup bu sektörün devamını sağlıyorlar. Devletin bu sektöre el atması gerekir diye düşünüyürum. Aylık olarak ortalama 450$, izin gününde de 20 tl. almaktalar.  Anlayacağınız aylığını alan eleman maaşını alır almaz memleketine gönderiyor. İzin de aldığı 20tl. ile de özel ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Her ay binlerce dolar yurt dışına gitmektedir. Vergi ödemezler birşey yapmazlar. bu durumla ilgilenecek yetkililerin bu sektörde yer alan kişilerle görüşüp onlarında fikirlrini alarak, ülkeleriyle anlaşmalar yaparak bu duruma çalışanları rahatlatacak, onlara destek olacak çözümler üretse çok iyi olacak. Sene de bir defa izinlerinde  memleketine gitseler çoluk çcuklarını görseler iyi olmaz mı? Çocuğu doğuyor birkaç aylıkken brakıp geliyorlar. Çocuğunu 3-5 sene sonra.büyümüş olarak görüyorlar. Yazdıkça yazabileceğim kadar çok soeunlarını biliyorum ama her bilinen yazılmıyor biliyorsunuz. Bilmem benden söylemesi insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde yaşam sürdürüyor. Parasızlığın ne olduğunu bilmeyen onları anlayamaz. Anlamak için yaşamak gerekir.
Onlara Allah yardim etsin diyorum.